sürdürülebilirlik
30 Nisan 2025
3 dk.

Sürdürülebilirlik

Sürdürülebilirlik kavramı; iklim krizleri, doğal afetler, küresel ısınma ve salgınlar gibi birçok çevresel tehditle karşı karşıya kalmamız nedeniyle günümüzde her zamankinden daha fazla önem kazanmıştır. Sanayileşme ve nüfus artışı, doğal kaynakların kontrolsüz ve hızla tüketilmesini de beraberinde getirmiştir.

Sürdürülebilirlik, bugünkü ihtiyaçlarımızı karşılarken gelecek nesillerin de kaynaklara erişimini riske atmadan üretim ve tüketim yapmamızı gerektiren bir yaklaşımdır. (Chabowski, Mena ve Gonzalez, 2011) Yani doğal kaynaklarımızı kullanırken bizden sonraki nesilleri düşünerek, israf etmeden bilinçli tüketmemiz gerekmektedir.

Bir başka ifadeyle,  diğer canlıların hem bugün hem de gelecekteki yaşam standartlarını tehlikeye atmadan üretim/tüketim yapmamız büyük önem taşımaktadır.

Sürdürülebilirlik politikaları, kaynakların daha verimli kullanılmasını sağlayarak çevreye verilen zararı en aza indirmeyi hedefler. Bu kavram, 1987 yılında Birleşmiş Milletler’in Brundtland Raporu (Ortak Geleceğimiz Raporu) ile üç temel başlık altında ele alınmıştır:

  1. Çevresel Koruma: 

Doğal kaynakların korunması ve ekosistemlere zarar vermeden kullanılması gerekmektedir.

  • Üretim ve tüketim sonrası ortaya çıkan atıkların azaltılması ve çevre kirliliğinin önüne geçilmesi gelecek nesillerin sağlıklı bir çevrede yaşayabilmesi için büyük önem taşır.
  • Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı artırılmalı, fosil yakıt tüketimi azaltılmalıdır.
  • Karbon salınımının düşürülmesi ve enerji verimliliğinin sağlanması çevre üzerindeki olumsuz etkileri azaltacaktır.
  1. Sosyal Gelişim:

Sürdürülebilir kalkınma, toplumsal refahı destekleyen sosyal unsurları da kapsar. Beş temel kriter çerçevesinde değerlendirilir:

  • Eşitlik: Kaynakların eşit dağıtılması ve toplumsal eşitsizliklerin giderilmesi gerekmektedir.
  • Çeşitlilik: Kültürel ve etnik farklılıklar gözetilerek toplumun çeşitli ihtiyaçlarına yönelik çözümler üretilmelidir.
  • Sosyal Bütünlük: Toplumsal bütünleşmenin sağlanması için sosyal yapılar oluşturulmalıdır.
  • Yaşam Kalitesi: Temel ihtiyaçların karşılanması ve bireylerin daha iyi yaşam koşullarına erişimi hedeflenmelidir.
  • Demokrasi ve Yönetişim: Toplumun karar alma süreçlerine etkin şekilde katılımı teşvik edilmeli, şeffaf ve hesap verilebilir yönetim yapıları kurulmalıdır.
  1. Ekonomik Büyüme:

Tarım, sanayi ve hizmet sektörlerinin devamlılığını sağlayan en önemli unsur enerjidir. Ekonomik faaliyetler gerçekleştirilirken kaynakların etkin kullanılması üretimin devamlılığı için son derece önemlidir.

Ekonomik büyümenin sürdürülebilir olması için kaynakların nicelik (miktar) ve nitelik (verimlilik ve kalite) olarak arttırılması gerekmektedir.

Sürdürülebilirlik kavramı, çevresel, sosyal ve ekonomik bileşenlerin bir arada değerlendirilmesini gerektirir. Hiçbir ekonomik faaliyet veya sosyal yapı, çevresel etkilerden bağımsız düşünülemez. Bu nedenle, sürdürülebilir bir gelecek için bireyler, kurumlar ve devletler bilinçli hareket etmeli, doğal kaynakları koruyarak toplumsal refahı artıracak politikalar geliştirmelidir.